Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)'nın açıkladığı haftalık verilere göre, bankacılık sektörü mevduatında önemli bir artış gözlemlendi. 18 Nisan ile biten haftada toplam mevduat 414 milyar 702 milyon 90 bin lira artarak 22 trilyon 628 milyar 696 milyon 585 bin liraya ulaştı. Bu artışın detaylarına baktığımızda ise ilginç bir tablo ortaya çıkıyor.

TL ve Yabancı Para Mevduatındaki Değişimler

TL cinsi mevduat yüzde 0,6 artışla 12 trilyon 421 milyar 198 milyon 729 bin liraya, yabancı para (YP) cinsi mevduat ise yüzde 2,6 yükselişle 7 trilyon 418 milyar 831 milyon 161 bin liraya yükseldi. Bankalardaki toplam YP mevduatı geçen hafta 234 milyar 386 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu tutarın büyük bir kısmı, 195 milyar 568 milyon doları ile yurt içinde yerleşik kişilerin hesaplarında bulunuyor. Parite etkisinden arındırılmış verilere göre, yurt içi yerleşiklerin toplam YP mevduatında 18 Nisan itibarıyla 2 milyar 441 milyon dolarlık bir artış yaşandı. Bu artış, hem TL hem de yabancı para birimlerindeki mevduatın artış eğilimini gösteriyor ve bankacılık sektörünün sağlamlaşmasına işaret ediyor. Özellikle yabancı para mevduatındaki artışın sebepleri ayrı bir analiz konusu oluşturuyor.

Tüketici Kredilerinde Düşüş

Bankacılık sektöründe yurt içi yerleşiklerin tüketici kredileri ise geçen hafta yüzde 0,7 azalarak 4 trilyon 177 milyar 493 milyon 761 bin lira oldu. Bu düşüş, genel mevduat artışına rağmen farklı bir eğilimi gösteriyor. Azalışın sebepleri arasında faiz oranlarındaki değişiklikler, tüketici güvenindeki düşüşler ya da diğer ekonomik faktörler yer alabilir. Kredi türlerine baktığımızda ise 554 milyar 376 milyon 924 bin liralık kısmın konut kredileri, 63 milyar 775 milyon 223 bin liralık kısmın taşıt kredileri ve 1 trilyon 581 milyar 902 milyon 733 bin liralık kısmın ise ihtiyaç kredilerinden oluştuğu görülüyor. Bu dağılım, kredi kullanım tercihlerini analiz etmek açısından önemli veriler sunmaktadır.

Toplam Kredi Hacmindeki Artış

TCMB dahil bankacılık sektörünün toplam kredi hacmi de 18 Nisan ile biten haftada 44 milyar 355 milyon 716 bin lira artarak 17 trilyon 496 milyar 606 milyon 685 bin liraya yükseldi. Bu artış, kredi piyasasında hareketliliğin sürdüğünü gösteriyor. Ancak, kredi hacmindeki artışın sürdürülebilirliği ve olası riskleri göz önünde bulundurulmalıdır. Mevcut ekonomik koşullar ve gelecek projeksiyonları göz önüne alındığında bu artışın uzun vadeli etkileri detaylı bir şekilde incelenmelidir.