Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye'nin sınai mülkiyet portföyünde kaydedilen önemli gelişmeleri duyurdu. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, son 22 yılda sınai mülkiyet haklarının sayısının 93 binden 2 milyona yükseldiğini belirtti. Bu büyük artış, Türkiye'nin AR-GE ve inovasyon ekosistemine yapılan yatırımların ve uygulanan politikaların somut bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Hükümetin bu alandaki çalışmaları, patent başvuru süreçlerinin hızlandırılması ve tescil sürelerinin kısaltılması gibi adımları da içeriyor.
Acil Patent Araştırması ile Süreçlerin Hızlandırılması
Bakan Kacır, "Acil Patent Araştırması" uygulamasıyla patent araştırma raporu sürelerini 30 güne indirdiklerini vurguladı. Bu uygulama, yenilikçi fikirlerin daha hızlı ticarileşmesini sağlayarak ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamayı hedefliyor. Patent tescil sürelerindeki iyileştirmeler de girişimcilerin zaman ve maliyet tasarruf etmesine olanak tanıyor. Bu gelişmeler, Türkiye'nin küresel rekabetteki konumunu güçlendirmeyi amaçlıyor. Ayrıca, Bakanlık, fikirlerin girişimlere ve ticari değere dönüşmesine aktif olarak destek vermeye devam edeceğini belirtti.
2024 Yılı Sınai Mülkiyet Verileri
2002 yılında sadece 414 olan patent başvuru sayısı, 2023 yılında 10 bin 186'ya ulaştı. Bu çarpıcı artış, Türkiye'deki yenilikçilik kültürünün güçlendiğini ve teknoloji alanında önemli bir ilerleme kaydedildiğini gösteriyor. 2024 yılında ise 165 bin 585 yerli sınai mülkiyet hakkı tescil edildi. Bu tesciller arasında; 3 bin 65 yerli faydalı model başvurusu (2 bin 911 tescil), 170 bin 368 yerli marka başvurusu (122 bin 545 tescil) ve 41 bin 852 yerli tasarım başvurusu (36 bin 573 tescil) bulunuyor. Bu veriler, Türkiye'nin sınai mülkiyet alanındaki gelişiminin hızını ve kapsamını net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Türkiye'nin AR-GE ve İnovasyon Ekosistemine Destek
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, AR-GE ve inovasyon ekosistemine güçlü bir altyapı ile destek vermeye devam ediyor. Bakanlığın hedefleri arasında, yenilikçi fikirlerin ticarileştirilmesinin hızlandırılması, girişimcilerin desteklenmesi ve Türkiye'nin küresel rekabetteki konumunun güçlendirilmesi yer alıyor. Bu kapsamda, yeni politikalar ve teşvikler geliştirilmeye devam edilecek. Sınai mülkiyet haklarının korunması ve geliştirilmesi, ülkenin ekonomik büyümesi ve sürdürülebilir kalkınması için büyük önem taşımaktadır.